YAŞAYAN ANIT (Yusuf YAYLA)

Selamünaleyküm Yusuf Bey öncelikle röportaj teklifimizi kabul etmiş olduğunuz için teşekkürler. Dilerseniz ilk olarak okuyucularımız için Yusuf YAYLA kimdir kısaca bahsedelim.

Yapım ve mesleğim gereği çok sinirli olabiliyorum fakat günlük hayatta sakin bir insanım. Çocukluğum babamın mesleğinden dolayı sürekli Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşamakla geçti.

Mesleğinize, gazilik ve şehitliğe bakış açınız nelerdir?

Askerlik peygamber ocağıdır. Herkesin yapabileceği bir meslek olmadığını düşünüyorum çünkü kimse ailesini, sevdiklerini, arkadaşlarını en önemlisi de özgürlüğünü bırakıp gitmek istemez. Vatan sevmek sözlerle degil fedarlıkla olur. Gazilik yaşayan anıt demektir. Keşke bana da şehitlik nasip olsaydı ama kısmet değilmiş. Şehitlik Peygamberlikten sonra gelen en güzel makamdır.

Yeniden göreve gitme gibi bir durumunuz olsa gider misiniz?

Yeniden görevime gitme durumum olsa yeniden giderim ki zaten gidicem. Ben üniformama aşığım.

Görev esnasında yaşayıp unutamadığınız bir anınız var mı?

Anılarım sabah kahvaltı yaptığım, yanında yattığım insanların şehit olmaları ile dolu.

Babanızın asker olması sizin bu mesleği seçmenizde etken oldu mu yoksa çocukluk hayaliniz miydi?

Babamın bu mesleği yapmış olması bu mesleği seçmemde etkili oldu ayrıca üniformaya karşı bir hayranlığım vardı. Küçükken “Ben de asker olacağım.” derdim.

Gazilik hiç şüphesiz eşsiz bir makam lakin zamanı geri sarı bilseydiniz yine aynı şeyleri yaşamak ister miydiniz ve aynı mesleği seçer miydiniz?

Zamanı geri sarabilseydim gazi değil de şehit olmayı çok isterdim. Allah nasip etmezse yine gazi olmak isterdim. Yaptıklarımdan dolayı pişman değilim.

Kuzey Irak bölgesinde asker olmak ve hainlerle mücadele etmekten bahsedebilir misiniz? Yani bölgenin şartları nasıl ve Türkiye terörle mücadelede ne durumda?

Gerçekten çok zor şartlar. Kuzey Irak bölgesinde kar, kış, sıcaklar, açlık, susuzluk birde tüm bunların üstüne terörle mücadele veriyoruz. Terörle mücadele ederken hiçbir zaman yorulmadım, bıkmadım beni yoran arazi şartları ve bize kurdukları mayın gibi kahpece tuzaklar. Kimse karşımıza çıkıp savaşmaya hiçbir zaman cesaret edemedi.

İnsanın belirli bir yaştan sonra engellilik hali yaşaması bir hayli sıkıntılı bir süreci beraberinde getiriyor malum. Hayatınızı gazilik öncesi ve sonrası diye 2 ayırırsanız ne gibi farklar olduğunu söyleyebilirsiniz?

Engelli kalmak gerçekten çok zor sürekli birilerine ihtiyaç duyuyorsun belli bir süre sonra insanın daha çok zoruna gidiyor, kimseye muhtaç kalmak istemiyor ama buna mecbur kalıyoruz.

O olaydan sonra çevrenizdekilerin eylemleri ve söylemleri nasıl oldu, ne şekilde oldu?

Olaydan sonra yaptığım şeyin ne kadar gurur verici bir hareket olduğunu anladım. Çevremdeki herkesin benimle gurur duyduğunu gözlerinden görüyorum.

O olaydan sonra hayatınızda olduğu gibi hayallerinizde de değişiklikler oldu mu?

Tabiki oluyor ama vatanımız, bayrakımız ve milletimiz için birilerinin hayatından, hayallerinden vazgeçmesi gerekiyor.

Sizce toplum bu konuda yeteri kadar duyarlı mı?

Duyarlı olan kısım daha fazla fakat kötü yorumlar aldığım da oldu. “Değdi mi, Askerlik yapılır mı?” vs. gibi yorumlar da geldi.

Gazi olduktan sonra yaşamış olduğunuz ve unutamadığınız bir ananız var mı? Varsa bizimle paylaşabilir misiniz?

Gaziliğin ne kadar gurur verici olduğunu görmek çok güzel. Yoldan geçen insanların gelip konuşmaları, dua etmeleri, fotoğraf çekilmek istemeleri çok güzel ama bir gün herkes gibi bizler de unutulacağız.

Sizce toplumu bilinçlendirmek ve geleceğimiz olan çocuklarımıza vatan sevgisi aşılayabilmek için neler yapabiliriz?

Toplumu bilinçlendirmek için bir şeyler yapmaya gerek var mı? Bence vatan, bayrak ve ezan sevgisi doğuştan gelir sonradan olmaz. İnsanın mayası sağlam olcak önce.

Böyle durumlarda kişinin hayatına devam ederken motivasyon kaynağı bulması psikolojik açıdan yeni hayatına adaptasyon sağlaması için önemlidir malum. Sizin motivasyon kaynağınız ne oldu?

En iyi motivasyon ailedir. Gerisi yalan.

Röportaj teklifimizi kabul etmiş olduğunuz için tekrar teşekkürler. Allah bu kutlu davada bulunduğunuz gazilik mertebesini hayırlı kılsın. Sizlerin hakkını ödeyemeyiz.

RÖPORTAJ: Başak AZAKLI

Vesile Dergi Sayı 5

Eylül 2021