ÇOCUK EĞİTİMİ (Seher DİLMAÇ)

Merhaba Seher Hanım öncelikle röportaj teklifimizi kabul etmiş olduğunuz için teşekkürler. Dilerseniz ilk olarak okurlarımız için Seher DİLMAÇ kimdir? Kısaca bahsedelim.

Ben Seher Dilmaç İstanbul Medipol Üniversitesi Çocuk Gelişimi ön lisans mezunuyum. Ardından İstanbul Kent Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümüne dikey geçiş yaptım, şu an son sınıftayım. Ek olarak Erzurum Atatürk Üniversitesinde Sosyal Hizmetler bölümü son sınıftayım. Eğitsel oyun tasarımı, objektif çocuk değerlendirme testleri ve masal terapisinde uygulayıcı sertifikam var. Çeşitli sempozyum ve eğitimlere katıldım. 18 eğitim sertifikam, 3 başarı belgem, 58 tane de katılım belgem bulunmakta. Bölümümle alakalı 8 farklı kurumda staj yapma imkânım oldu. Her geçen gün kendime bir şeyler katmak için çabalıyorum. Bu bilgileri hem kafasında soru işareti olanların sorularını cevaplamak hem de bu konu hakkında merak uyandırmak için yazdım. Umarım fayda sağlarım.

Çocuk gelişimi ve eğitiminde ceza yönetimini mi yoksa ödül yöntemini mi kullanmalıyız?

Çocuk gelişimi ve eğitiminde ödül de ceza da kullanılmamalıdır. Çünkü, ikisi de anlık çözümdür. Sizin bulmanız gereken çözüm yolu uzun vadeli
olmalıdır. Sürekli ödül vererek motive edilmeye çalışılan çocuklarda sorumluluk duygusu gelişmez. Ödül vermeyi bıraktığınızda çocuk da o işi
yapmayı bırakır. DR. Özgür BOLAT Hoca’nın “Beni Ödülle Cezalandırma”
kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Çocuğa nasıl sınır koymalıyız?

Toplumumuzda sınır koymak denildiğinde kısıtlamak veya cezalandırmak akla gelir. Aslında öyle bir durum söz konusu değildir. Çocuğun korunması ve kendini güvende hissetmesi için sınırlar olmalıdır. Sınırları belirlerken gerçekçi olduğuna dikkat edilmelidir. Aynı zamanda tutarlı olunmalıdır. Annenin belirlediği sınırlar ile babanın belirlediği sınırlar arasında bir tutarsızlık olursa çocukta kafa karışıklığı ve belirsizlik olur. Bu da çocuğun belirlenen sınırlara uymamasına yol açar. Çocuğa sınır koyarken bir davranış karşısında “Hayır.” demek yerine alternatif yollar üretilmelidir. Çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun sınırlar konmalıdır.

Çocuk bizi dinlemiyor ve ısrarla kardeşine zarar veriyorsa ne yapmamız gerekir?

Çocuklarınız sizin her söylediğinizi kabul edip yapmak zorunda değil. Sizin yapmasını istediğiniz bir davranış çocuğunuza mantıklı gelmiyor olabilir. Çocuğunuz kardeşine vuruyor, uyarmanıza rağmen aynı davranışa devam ediyor diyelim. Öncelikle, çocuğunuz bu davranışı neden yapıyor? Bu soruyu sormanız gerekiyor. Sorunun cevabını aldıktan sonra, cevap üzerine konuşmalısınız. O an kardeşi ile bir problem yaşamış olabilir, çok sinirlendiği için kardeşine zarar vermeyi tercih ediyor olabilir. Aralarındaki problemi çözmelerine yardımcı olabilirsiniz. Tabii ki direk siz problemi çözmeyin, sadece yardım edin, destek olun. Hiçbir neden olmadan da kardeşine zarar veriyor olabilir. O zaman da davranışın kaynağına inmek için bir çocuk gelişimciden yardım alabilirsiniz.

Çocuğun zaten sorumluluğu olan şeyleri yerine getirmesi söz konusu iken ödül yaklaşımı doğru mudur? Örneğin ödevlerini yaparsa ödül vermek gibi.

Hayır, değildir. Önceki sorularda da söylediğim gibi ödül vermek çocuğun sorumluluk bilincinin gelişmesine engel olur. Çocuğunuzu ödülle cezalandırmayın. Ödevlerini yaptığı için çocuğunuzda ödül verdiğinizde çocuk her ödev sonrası ödül bekler. Bir zaman sonra verdiğiniz ödülleri beğenmez, daha fazlasını isteyebilir. Çünkü o ödüllerden zevk almayabilir. Ödül vermediğinizde ödevlerini yapmayabilir.

Çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırılırken ödüllendirme ne kadar doğru? Uzmanların tavsiye etmekte olduğu etiket-ödül çizelgesi mantıklı mı?

Çocuğunuz tuvaletini artık bezine yapmadığı için büyük ödüller vermemelisiniz. Aşırı tepkilerden kaçınmalısınız. Çocuğunuzu desteklemek için olumlu sözel pekiştireç kullanabilirsiniz. Nedir bu sözel pekiştireç? “Aferin.” Çocuğunuza aferin dediğinizde onu etkili bir şekilde destekleyeceksiniz. Soruda bahsedilen çizelgeye etiket-ödül çizelgesi denmesini doğru bulmuyorum. Ben ‘Sorumluluk Tablosu’ kavramını kullanıyorum. Arkadaşları ile kıyaslanmadığı sürece her çocuğun kendi bireysel tablosu olabilir. Bu tablo hazırlanırken çocuğun ilgi ve ihtiyaçları, yaş ve gelişim düzeyi dikkate alınmalıdır. Tablonun sol tarafına haftanın günleri yazılır. Üst tarafına çocuğun gün içerisinde yapması beklenen davranışların resimleri konulur. Çocuk bu davranışları yaptıkça işaret konulur veya etiket yapıştırılır. Çocuk bir süre sonra tabloyu tamamen doldurmak isteyecektir. Bu nedenle sorumluluklarını yerine getirecektir. Ama tablo bittiğinde herhangi bir ödül verilmemelidir.

Biz çocuğumuzu ceza vermeden yetiştirirken bulunduğu ortamlarda öğretmeni, spor koçu vs. çocuğumuza ceza veriyorsa nasıl bir yol izlemeliyiz?

Bu durumda öğretmen ile veli arasındaki ilişki büyük önem taşımaktadır. Evde ceza yönteminin uygulanmadığı öğretmene anlatılmalıdır. Evde uygulanan yöntemler ile okulda uygulanan yöntemler doğru orantılı gitmelidir. Aralarında çelişki söz konusu olduğunda çocuk ikisine de uymakta zorluk çekecektir.

Çocuk gelişiminde sizce ödüllendirmenin söz konusu olduğu noktalarda bu ödüller manevi temelli olan ödüller mi olmalı yoksa maddi temeli olan ödüller mi olmalı?

Ödüllendirmenin hiçbir türlüsünü doğru bulmuyorum. Maddi temelli ödülleri ise asla doğru bulmuyorum. Pekiştirmesi için davranışa karşılık bir şey yapmak istiyorsanız çocuğunuza sarılabilirsiniz. Yaptığının çok güzel bir davranış olduğundan bahsedebilirsiniz.

Sizce doğru olan çocukların isteklerini mi, ihtiyaçlarını mı karşılamaktır?

Çocukların ilgi ve istekleri tabii ki önemlidir. Ama buna hangi taraftan bakıldığı önemli. Bir örnek üzerinden ilerlemek istiyorum. Mesela çocuğunuz ile markete gittiniz. Yanınızda da ihtiyaçlarınızı alacak kadar paranız var. Bu durumda çocuğunuzun ihtiyacı, isteğinin önüne geçebilir. Ayrıca çocuğun isteklerine önem verilmelidir ama her zaman her isteğinin yapılamayacağı anlatılmalıdır. Çocukta bu konuda farkındalık oluşturmalıdır.

Özellikle yaşça büyük kişilerin yapmakta oldukları “Elimi öpersen sana şeker vereceğim. Seni bir kere öpersem çikolata vereceğim.” şeklindeki söylemleri ve ebeveynlerin çocukları bu noktada zorlamaları çocukların gelişimlerini ne düzeyde etkilemektedir?

Bu tarz davranışlar çocukların gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Çocukların istemediği davranışları ödül yöntemi ile yapması sağlanır. Ödülün haricinde bazı ebeveynler çocukları üzerinde el öpme konusunda baskı kurarlar. “Aaa ne kadar ayıp, öp hemen amcanın elini. O senden yaşça büyük.” derler. Bu şekilde konuşmaları doğru bulmuyorum. Çocuğa büyüklere saygı gösterilmesi gerektiği ve bayramlarda el öpüldüğünden bahsedilir. Örneklerle detaylandırılır. Ama başkalarının yanında çocuk bu konuda zorlanmamalıdır. Bu tarz davranışların ileri boyutu istismara kadar gidiyor. Çocuk kendinden yaşça büyük biri ödüllendireceği için elini öpebilir. Olmaması gereken durumlar yaşanabilir. Bu konularda hassas olmak hem çocuğun güvenliği hem de gelişimi için büyük önem taşımaktadır.

Çocuklara alışkanlık kazandırılırken nasıl bir yol izlenmeli?

Öncelikle çocuğunuzdan beklediğiniz olumlu davranışı siz de yapmalısınız. Çocuk sizi rol model alır. Yapılan olumlu davranışın alışkanlığa dönüşmesi için de her gün aynı davranış tekrarlanır. Çocuklara somut olarak anlatmak için sorumluluk tablosu yapılabilir. Tabloya, alışkanlık kazandırılması istenen davranışın resmi konulur ve yanına günler yazılır. Çocuk bu davranışı yaptıkça sticker yapıştırır veya yanına işaret koyar. Bu tablo, çocuğunuzda günlük geri bildirim vermenize yardımcı olur. Çocuğunuza alışkanlık kazandırırken uygun ortamı hazırlamayı unutmayınız. Çocuğunuzun o alışkanlığı kazanabilecek olgunlukta olmasına dikkat ediniz.

Röportaj teklifimizi kabul etmiş olduğunuz için tekrar teşekkürler. Hayırlara vesile olmak niyet ve duasıyla.

Vesile Dergi Sayı 15

Temmuz 2022