Selamünaleyküm Mücahit Bey öncelikle röportaj teklifimizi kabul etmiş olduğumuz için teşekkürler. Dilerseniz ilk olarak okuyucularımız için Mücahit ATICI kimdir kısaca bahsedelim.
1999 yılında doğdum, İstanbul Bakırköy doğumlu. Çocukluğum İstanbul Esenlerde geçti. İstanbul Esenlerde okudum, Ortaokul mezunuyum. Ortaokuldan sonra çalışmaya başladım. 4 sene bir büfede sonrasında da 1 sene Fabrikada Makina Operatörü olarak çalıştım. 2019 Mart ayında Sivas Acemi Birliği’ne katıldım. Ordaki eğitimimi bitirdikten sonra Hakkari Çukurca’ya göreve gittim. 23/07/2019 tarihinde havan patlaması sonucu 2 gözümü kaybettim ve sol kolumu kullanamaz duruma geldim.
Asker olmak çocukluk hayaliniz miydi yoksa hayat akışı içerisinde gerçekleşen bir durum mu oldu?
Her ikisi de diyebilirim.
Sadece bir patlama ile her şey bir anda zifiri karanlık oluyor. Bu durumu ifade edebilir misiniz?
Patlamadan sonra 1 ay bilinçsiz kaldım. Uyandıktan 1 ay sonra yani toplam 2 ay sonra öğrendim. Zamanla alıştım.
Belirli bir yaşa kadar görmek ve belirli bir yaştan sonra görme yetisini kaybetmiş olmak size ne hissettirdi, bu süreçte ne gibi zorluklar yaşadınız?
Başta çok zorlandım fakat zamanla tek destekçim olan annemle birlikte bu sürece alıştım.
Herhangi bir engellilik hali söz konusu olduğunda mertebeye bakılmaksızın bazı insanların tepkileri acımasız olabiliyor. Siz bu süreçte böyle insanlarla karşılaştınız mı?
Evet bazen Türkiye Cumhuriyeti insanlarından utandığım ve her şeyin boş yere olduğunu düşündüğüm zamanlar oldu. Bunun sebebi ise “Bana mı gazi oldun geç sıranı bekle?” diyenlerdi.
Her şeye rağmen hayata devam etme motivasyon kaynağınız ne oldu?
Hayat yaşamaya değer ve tek bu halde olan ben değilim bunun için diğer gazilerin desteğini de alarak hayatıma devam ediyorum.
Bir seçim hakkınız olsaydı ve zamanı geriye sarabilseydiniz aynı şeyleri tekrar yaşamak ister miydiniz yoksa farklı bir meslek tercih edip daha sakin bir yaşam mı isterdiniz?
Kaderi kimse değiştiremez ama şehit olmak isterdim eğer şehit olamazsam gazi olmak isterdim.
Haberlerde gazi veya şehit haberlerini görmek size ne hissettiriyor?
Tüylerim ürperiyor ama Türkiye’de maalesef alışılmış bir durum.
Sizce toplumumuz gerçekten engellilik hali yaşamakta olan bireylere karşı yeteri kadar duyarlı mı?
Halkımız çok duyarsız ve gazinin ne olduğunu, niçin olduğunu bilmeyen insanlar var. Kamu kuruluşları gereken saygıyı ve önceliği göstermiyor.
Bir telefon gelse ve göreve çağırılsanız, yeniden gitme durumunuz olsa gider miydiniz?
Giderdim. Keşke çağırsalar.
Röportaj teklifimizi kabul etmiş olduğunuz için tekrar teşekkürler. Allah bu kutlu davada bulunduğunuz gazilik mertebesini hayırlı kılsın. Sizlerin hakkını ödeyemeyiz.
RÖPORTAJ: Başak AZAKLI
Vesile Dergi Sayı 5
Eylül 2021