Vakitler, Gerçek Değerini Zamanla Kazanır

 

 

Zaman, hayatın en değerli parçasıdır ve çoğu zaman, onu doğru şekilde kullanmak için farkında olmadığımız bir kıymete sahiptir. Mücevherler, parmaklarımızda, boynumuzda, bileklerimizde birer süs olabilir, ışıldayabilir, göz alabilir ve bizleri geçici bir hazla donatabilir. Ancak mücevherlerin en büyük özelliği, zamanın içinde bir yere oturamayışıdır. Zaman ise, bir elmas kadar değerli, ama dokunulamazdır; onu her geçen an kaybederiz ve bir daha geri alamayız.

 

İnsanlar genellikle mücevherlere yatırım yapmayı tercih ederler, çünkü onlar somut varlıklardır, elleriyle tutulup gözleriyle görülebilir. Fakat bir mücevherin parıltısı, zamanın değeriyle karşılaştırıldığında oldukça sığ kalır. Ne kadar parlak olursa olsun, mücevherlerin sahip olduğu ışıltı, onlara gerçekten değerli olma gücünü vermez. Oysa zaman, ne kadar karanlık ve şekilsiz olsa da, yaşamımıza değer katan her şeydir. Her bir an, kendi içinde birer mücevherdir, ama bu mücevherin parlaklığı ve değeri, zamanın doğru kullanımıyla şekillenir.

 

Zamanı geri almak mümkün değildir. Bir anı kaybettikçe, o anın telafisi yoktur. Her geçen saniye, başka bir fırsatın kaybolması demektir. Mücevherler el değiştirebilir, yeni sahipler bulabilir, parlayabilir, ama zaman bir kez geçtikten sonra bir daha geri alınamaz. İnsanlar sıkça mücevherlere harcadıkları paralarla kendilerine geçici bir mutluluk satın alırken, zamanın değerini unuturlar. Oysa zaman, hiçbir maddi varlıkla satın alınamayacak kadar değerli bir şeydir. O yüzden zamanın değerini bilmek, her anı değerlendirmek, bir ömür boyu sürecek en güzel mücevheri edinmektir.

 

İnsanlar mücevherleri her zaman zamanla ölçtüler. Çünkü, bir mücevherin zaman içinde değer kazanıp kaybolduğunu görebiliriz. Ama zaman, her an yenilenen ve sonsuz olan bir değerdir. O yüzden vakitleri, her geçen anı mücevherler gibi değerlendirebilmek, bize gerçek bir zenginlik kazandırır. Mücevherler geçici olabilir, fakat zamanın özüdür asıl gerçek mücevher.

 

Nida Kahraman