AYNI VATANI PAYLAŞIYORUZ

“Seçimlerde A partisi ya da B partisinin kazanmasından ziyade, vatan ve millet olarak kazanmayı öncelik haline getirirsek, kutuplaştırıcı bir yolda ilerlemek yerine milletimizin beraberliğini ve vatanımızın bütünlüğünü önemser hale gelmiş oluruz. Farklı düşüncelere sahip olmak, toplumu zenginleştirir; ancak bu farklılıkların kutuplaşmaya yol açmaması her iki taraf için de daha faydalı olacaktır.

 

Kutuplaşma, toplumu bölerek ortak değerler etrafında birleşmeyi zorlaştırır. Farklı fikirler ortaya koymak, karşılıklı saygı çerçevesinde yapılırsa, yapıcı bir diyalog ortamı yaratılabilir. Örneğin, birisi A partisini, diğeri ise B partisini destekleyebilir; her iki taraf da neden bu tercihi yaptığını açıklama fırsatına sahip olmalıdır. Bu sayede karşılıklı anlayış geliştirilebilir ve kutuplaşma engellenebilir.

 

İnsanlarla siyasi konular üzerine konuşurken, yargılamadan dinlemek çok önemlidir. Karşınızdaki kişinin görüşlerini anlamaya çalışmak, tartışmayı bir çatışmadan ziyade fikir alışverişine dönüştürür. Bu da toplumda daha fazla empati ve anlayışın gelişmesine katkı sağlar. Saygı, toplumsal barışın temelidir ve bu, yalnızca kişiler arası değil, düşünceler arasında da sağlanmalıdır.

 

Günümüzde sosyal medyada trajikomik içerikler paylaşılmakta ve siyasi capsler yapılmakta. Bu tür söylemler bazen insanları güldürebilir, ancak zamanla ayrıştırıcı bir etki yaratabilir. Önemli olan, karşılıklı saygıyı koruyarak, ortak bir zeminde buluşma arzusunu kaybetmemektir. Aynı ülkeyi paylaşıyoruz, ortak değerlerimiz var ve zorluklarla karşılaştığımızda birbirimize destek olmak zorundayız. Birlik ve beraberlik, toplumu güçlendiren en büyük değerlerdir.

 

Birbirimizi sevmek zorunda değiliz, ama saygı duymak zorundayız. Fikir ayrılıkları olabilir, ancak bu ayrılıkların kutuplaşmaya dönüşmemesi için elimizden geleni yapmalıyız. Aynı vatanı paylaşıyoruz, birbirimize her zaman ihtiyacımız var.”

 

 

✍️ Zeynep Erol