Selamünaleyküm Gülcan Hanım öncelikle röportaj teklifimizi kabul etmiş olduğunuz için teşekkürler. Dilerseniz ilk olarak okurlarımız için Gülcan DEMİR kimdir ve şehidimizle yakınlık derecesi nedir kısaca bahsedelim.
Aleykümselam böyle güzel ve hayırlı bir iş yaptığınız ben teşekür ederim. İsmim Gülcan, aziz şehidimizin küçük kız kardeşiyim.
Bize biraz şehidimizden bahsedebilir misiniz? Nasıl bir çocukluk ve yetişkinlik süreci geçirdi?
Çocukluğu çok güzeldi, herkes tarafından sevilen bir çocuktu. Hiç kimseyi kırmayan, incitmeyen biriydi. Yetişkinlik süreci de böyle devam etti.
Eğer zamanı geri sarabilseydiniz yine aynı mesleği seçmesini arzu eder miydiniz?
Şehitlik çok ayrı, çok yüce bir mertebe, herkese nasip olmayacak bir yer. Acısı çok büyük ama gururu ayrı bir büyük. Bugün olsa bugün yine gitmesini arzu ederdim sonuçta ecelin önüne geçilemiyor.
Şehidimizin haberini nasıl aldınız? Haberi almadan evvel ailenizden hisseden oldu mu?
Biz ilk askere gittiğinden bu yana hissediyorduk. Kendisi de öyle hissediyordu. “Yokluğuma alışın ben sizi hep arayamam.” diyordu. 03.12.2019 tarihinde telefon görüşmemizi bitirdikten 5 dk sonra saat 19.00 sularında vurulmuş. Gece saat 01.40 gibi askerler kapıyı uzun uzun çaldı ve ilk ben uyandım, annemleri uyandırdım. “Kalkın herhalde abim geldi.” dedim. Çünkü abim bize “Kapı çalarsa bilin ki ben geldim.” diyordu. Annem, babam ve ben kim geldi diye balkondan baktık ambulansı ve komutanları görünce anladık. Daha sonra “Başınız sağ olsun Fırat şehit oldu.” dediler.
Şehidimizin çocukları çok sevdiğini ve adının bir çocuk parkında yaşadığını biliyoruz. Bu sizde nasıl bir his uyandırıyor?
O kadar güzel bir duygu ki tarif edilemez. Adının bir yerlerde yaşıyor olması, unutulmaması gerçekten çok güzel ve gurur verici.
Allah’ın bir mucizesi, şehidimizin yeğeni minik Fırat DEMİR dünyaya geldi. Allah bağışlasın, ömrü uzun olsun. Ona bakmak, seslenmek sizlerde nasıl bir etki yaratıyor?
Hiç beklenmedik bir anda hayatımıza girdi ve o kadar iyi geldi ki bize annem ve babam sanki abim yeniden dünyaya gelmiş gibi hissettiler. İlk zamanlar adıyla seslenemiyorduk ama daha sonra seslenebildik. İnsan belli bir zaman sonra alışıyor.
Şehidimizle olan son sohbetinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Şehadetinden yaklaşık 13 gün önce benim doğum günümdü. “Gelince gönlünü hoş edeceğim. Merak etme sen.” demişti. Ben de “He he.” demiştim. Annemle, babamla, kardeşlerimle herkesle konuştu. Resmen vedalaştık o an. “Kendinize iyi bakın.” dedikten yaklaşık 6-6,5 saat sonra şehadet haberi geldi.
Şehidimizi şehadetinin ardından rüyanızda gördünüz mü? Gördüyseniz bahsedebilir misiniz?
Çevremizdeki tanıdıklar görmüştü. Onlarla bize güzel haberlerini göndermişti. “Ölmedim, yaşıyorum. Kardeşlerime, aileme çok selam söyleyin. Ben iyiyim.” demişti.
Şehidimizin kabri nerede bulunmakta ve sene-i devriyesinde düzenli olarak yapmakta olduğunuz bir faliyet var mı?
Kabri Adıyaman Merkez’deki Şehitlikte bulunmakta. İlk sene-i devriyesinde pandemiden dolayı hiçbir şey yapmamıştık. İnşallah kısmet olursa bu seneki sene-i devriyesinde yapacağız.
Röportaj teklifimizi kabul etmiş olduğunuz için tekrar teşekkürler. Allah bu kutlu davada şehadetle şereflenen tüm şehitlerimizin şehadetlerini kabul eylesin. (Amin.)
RÖPORTAJ: Başak AZAKLI
Vesile Dergi Sayı 5
Eylül 2021