Selamünaleyküm Lütfiye Hanım öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Dilerseniz ilk olarak okurlarımız için Lütfiye SOSYAL kimdir ve şehidimizle yakınlık derecesi nedir kısaca bahsedelim?
Lütfiye SOYSAL 1971 Sakarya doğumlu, 22 iş hayatından sonra evinde oğluyla yaşayan, yüreği evlat sevgisiyle çarpan, şehidine en güzel şekilde kavuşmayı bekleyen ve şehidini çok özleyen bir anne.
Bize biraz şehidimizden bahsedebilir misiniz? Nasıl bir çocukluk ve yetişkinlik süreci geçirdi?
Şehidim, Kadirim 11 Nisan 1991’de, Sakarya’da, Kadir Gecesi’nde dünyaya geldi. Daha doğumuna 14 gün vardı ama o kutsal gecede hayatımıza girdi. Kadirim çok güzel bir bebekti. Kundağının içinde bembeyaz, çok nurlu, herkesin ilgi odağı olan bir bebekti. 1 yaşında yürümeyi öğrendi. Çok hassas yapıdaydı. Beni bebekliğinde ve sonrasında hiç üzmedi. İlkokulu Sakarya’da okudu, ortaokulu ve liseyi İstanbul’da okudu, üniversiteyi Lüleburgaz’da okudu. Çok yiğit, yürekli, merhametli, maneviyatı çok büyük çocuktu. Yaz tatillerinde çalışıp bana maddi destekte bulunurdu. Yaşından çok olgundu, babasızlığın vermiş olduğu bir olgunluk vardı. Yaşıtları gibi uçuk kaçık değildi. Ben onunla birlikte büyüdüm diyebilirim. Namazımızı birlikte kılardık. Çok büyük bir sevgi vardı oğlumla aramızda. Dedikoduyu sevmezdi, yapana izin vermezdi, merhametsiz olanları sevmezdi, iyilik yapmayı, yardımcı olmayı çok severdi. Uzun yıllar elinden geldiğince Lösemili çocukların yanında olmuştur. Kadirim evlat, kardeş, ana, baba gibiydi. En az 4-5 kişinin hayatını kurtarmıştır. Ben bunu cenazesinde öğrendim. O kadar gururlu biriydi ki kibirli olanı sevmezdi. Şehit olduktan sonra öğrendim görev yerinde şef olduğunu. Çok mükemmeldi şehidim.
Eğer zamanı geri alabilseydiniz yine aynı mesleği seçmesini arzu eder miydiniz?
Zamanı geri alsaydım izin verimiydim bilmiyorum. Bildiğim tek şey ben istemesem de o mesleğini tekrar tekrar isterdi. Çünkü Kadirim’de vatan, bayrak ve millet aşkı vardı. Mesleğine aşıktı. Çok çalışkan, aktif bir evlattı. Ben rahatsız olduğum zamanlarda ev işlerine yardım ederdi. Kimseyi kırmazdı yavrum.
Şehidimizle ilgili unutamadığınız herhangi bir anınız var mı?
Olmaz mı? Şehidimle ben 28 yıl acısıyla tatlısıyla çok şey yaşadık. Anlatmakla bitiremem. Anne oğul dışında arkadaş gibiydik. Şehidim 2. sınıfa giderken izinli olduğum bir gün ben uyurken bana “Annem bu gün beni sen okula götürsen.” demişti ben de uyku sersemi ona dedim ki “Annem mavi önlüklü birinin peşine takıl git okula.” Onu hep anlatır gülerdi. “Annem gerçekten sen bana nasıl öyle dedin, beni hiç merak etmedin mi?” deyip kahkaha atardı. Bunun gibi çok anımız var.
Şehidimizin haberini nasıl aldınız? Haberi almadan evvel ailenizden hisseden oldu mu?
Şehidim vurulmuş hastaneye gittik ben ameliyathanenin kapısında kurtulucak diye beklerken doktorlar babama ve kardeşimin eşine şehit olduğunu söylemişler. Bana söylemediler. Sonra ben çok ısrar edince şehit olduğunu babam söyledi.
Sosyal mecralarda yer alan bilgiye göre şehidimiz Kadir Ozan YÜCE bir şezlong tartışması neticesinde vefat etmiş. Bu doğru mu? Bu olayı bir de sizden dinleyebilir miyiz?
Bu haberi yapan onursuz gazeteci. Eli kanlı katillerin yandaş gazetecisinin uydurduğu, onları aklamak için çıkardığı yalan haberi diğer sosyal mecralar da kopyala yapıştır yaptı. Buradan şunu belirtmek isterim ki: Çamur at izi kalsın düşünüyorlar oysa bilmeliler ki o çamur kendi ellerinde aslında. Şunu da belirteyim: Bu haberi yapan herkes ilahi adaletin var olduğunu unutmasın. Kadirim Balıkesir’e olaydan 5 gün önce gelmişti, eli kanlı katilleri kesinlikle tanımazdı, öyle birilerinin varlığından dahi haberi yoktu. Sahile dedesini alamaya gitti. Kahvaltı için simit aldı ve dedesiyle birlikte yoldan karşıya geçerken arkadan 5-6 kişinin saldırısına uğradı. Size soruyorum kavga eden biri o psikolojiyle simit alıp kahvaltıya eve doğru gelir miydi? Empati kursunlar. Yalan haber yapanları Allah’a havale ediyorum. Zalimler için hak ve adalet yerini bulacak inşallah.
O kişinin akıbeti ile ilgili herhangi bir bilginiz var mı? Olaydan sonra neler yaşandı?
Olmaz olur mu ben dahil 4 tane avukat mücadele ediyoruz en ağır cezayı almaları için. Emniyetin avukatı, AKP avukatı ve bizim kendi avukatımızla mücadelemizin takibindeyiz. Allah’ın izniyle adalet yerini bulacak inşallah. Eli kanlı katil Y.K, oğlu K.K ve eniştesi O.G bunların en ağır cezayı alması için mücadelemize devam edeceğiz. Polis katillerini hak ettikleri yerde göreceğiz inşallah.
Polislik oğlunuzun çocukluktan itibaren hayalini kurmakta olduğu bir meslek miydi?
Evet çocukluğunda aldırdığı oyuncakları sadece silahtı. Başka erkek çocukları arabalara meraklıdır Kadirim de silah, tüfek meraklısıydı. Ona ilk “Sen olmak istiyorsun annem.” dediğimde “Ben adam olacağım ve kötü insanları yakalayacağım.” derdi. Sonra polisliğin ne demek olduğunu öğrendi ve hep “Annem ben polis olacağım ve çocukları dövenleri hapse atacağım.” dedi. Polis okulundayken de her gün “Ben şehit olmayı çok istiyorum. Rabbim bana şehitliği nasip etsin inşallah.” diye dua eder ve ellerini yüzüne sürermiş. Hamdolsun niyeti kabul oldu ve en güzel makamda, cennette şehidim.
Oğlunuzu rüyanızda gördünüz mü?
Çok sık olmasa da evet gördüm. Şehidimi görmeden bir gün önce Peygamberimizi (sav) gördüm rüyamda. Çok güzel muhabbet ediyorduk ve rüyanın içinde o kadar çok mutlu oluyordum ki kendi kendime “Allah’ım sana şükürler olsun Peygamberimizi gördüm.” diyordum. Ertesi gün aynı yerde Kadirimi gördüm (o günün gündüzünde ben çok ağlamıştım ) Kadirimi gördüm kıyafeti çok güzel ama biraz suratı asıktı dedim ki “Annem noldu, suratın niye asık?” sonra da 3-4 kez özür diledim oğlumdan. “Tamam annem özür dilerim. Bir daha ağlamayacağım.” diyordum. Kadirim gittiğinden beri herkes çok güzel yerlerde görmüş. Gidişinin 2. günü Kabe’de tavaf yaparken, üzerinde ihram varken görmüşler. 33 tane İdlip şehidimizi çok güzel bir yerde Kadirim karşılamış. İki ayrı kişi ikisi de o gece aynı rüyayı görmüşler. Kadirim’e sormuşlar “Burda ne yapıyorsun?” diye oğlum da “Bu gece çok misafirimiz var beni görevlendirdiler.” demiş. Hamdolsun her şekilde bana birileriyle mesaj gönderiyor. Şehit olmadan 6 gün önce benimle çok güzel helalleşmişti.
Şehidimizin kabri nerede bulunmakta ve seneidevriyesinde düzenli olarak yapmakta olduğunuz bir faliyet var mı?
Şehidim 23 Temmuz 2019’da şehadete erdi. Kabri Başakşehir Şamlar Kabristanı’nda. Orada başka şehitlerimizle, silah arkadaşlarıyla birlikte. Hamdolsun maneviyatı çok güçlüydü yavrumun. Seneidevriyesinde binlerce hatim ve duaları bir gün önceden ruhuna bağışlıyoruz. İki hocamız var onlar, mesai arkadaşları, devreleri, emniyet müdürü ve aile büyüklerimle birlikte mevlit yapıyoruz. Pandemi nedeniyle çok büyük mevlit yapamıyoruz ama ilerleyen zamanlarda o da olur inşallah. Doğum gününde yine hatim, dua bağışlıyoruz ruhuna. Kabrine emniyet mensubunun katılımıyla, devreleriyle, hocamızla gidip Kuran-ı Kerim okuyor ve ikramlarda bulunuyoruz. Kadirim kavurmayı çok sevdiği için mutlaka mevlidinde kavurma dağıtırım, eksik etmem. Bunların dışında şehidimin adına bir çok projemiz devam etmekte. En kısa zamanda inşallah yavrumun odasını da paylaşacağım. En çok istediğim şey şehitlerimiz unutulmasın. Herkes elinden geleni yaparsa şehitlerimiz unutulmaz.
Röportaj teklifimizi kabul etmiş olduğunuz için tekrar teşekkürler. Allah bu kutlu davada şehadetle şereflenen tüm şehitlerimizin şehadetlerini kabul eylesin. (Amin.)
Röportaj için beni ve şehidimizi tercih ettiğiniz için ben teşekkür ederim. Allah razı olsun. Şehidimin sözü ile bitirmek istiyorum: “Teslimiyet Allah’a”
RÖPORTAJ: Başak AZAKLI
Vesile Dergi Sayı 5
Eylül 2021