KADININ GÜCÜ (Hilal Karatepe)

Hilal Hanım öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkürler. Dilerseniz önce okurlarımız için Hilal KARATEPE kimdir kısaca bahsedelim.

Ben teşekkür ederim, genç bir kadın ve şairim, uzun yıllardır edebiyat dünyasının içindeyim bazı mecmualarda yazılarım ve şiirlerim yayınlanmaya devam ediyor.

Kimine göre hırçın bir kalemim kimine göre fazla sakin. Aslına bakarsanız içinde bulunduğum toplumla kapışan bir kadınım ben.

Sizi kadınların davasında her daim ön saflarda görüyoruz. Kadın denildiğinde yüreğinizden kaleminize akan birkaç cümleyi bizimle paylaşabilir misiniz?

Mayıs sineği diyorum ben bizlere. Ömrü bir kaç saat olan… Her türlü olumsuzluğa karşı yılmayıp direnen, sabreden, işte, evde ve hayatın heryerinde haksızlığa uğrayan ama gücünü önce kendinden sonra  hemcinslerinden alandır kadın. Biz birbirimize görünmez sicimlerle bağlıyız, dayanışmamız sonsuza kadar. Gücümüz gibi.

Feminizm bir kesim tarafından erkek düşmanlığı, baş kaldırış olarak anlaşılıyor. Sizce Feminizm ve amacı nedir? Neye hizmet etmektedir?

Yılların ilerlemiş olması maalesef memleketimin bir kesimi için pek bir değişiklik sayılmıyor. Feminizmin derdi, erkekler değil; ataerkil yapılar ve söylemlerdir. Feminizm akımı, eşit bir dünyayı savunur. İlk ortaya çıktığı yıllardan itibaren de kölelik, eşit vatandaşlık hakları gibi konuların tamamında feministler bulunmuştur. Ayrıca sınıf mücadelesi, ırkçılığa karşı mücadele gibi önemli “insan hakları” konularının da gelişmesine katkı sağlamışlardır. Eşit bir dünya için mücadele verilmeli.

Güçlü ve ayakları yere basan bir kadın olarak etrafımızda ‘Eşim ne derse o.’ düşüncesine sahip olan kadınlara ne söylemek istersiniz?

Ortada iki kişi var, ama iki şahsiyet yok. Bundan bir rahatsızlık duyup duymadıklarını çok merak ediyorum, kadınlar kendi fikirleriniz kendi düşünceleriniz ve özgürlüğünüz çok önemli. Eşinizle hayatı paylaşırken hür fikirlerinizden ve kendinizden asla vazgeçmeyin. Sizler ortak bir hayat kuracaksınız, köle değil eş olacaksınız. İtaat etmeniz gereken bir imparator yok, zihninizi ve düşüncelerinizi önemseyin.

Kadınların dünya üzerinde konumlandırılabilmesi için okumasının şart olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz?

Her şeyin okul okumaktan geçtiğini düşünmüyorum fakat kesinlikle eğitim almamız gerektiğini de düşünüyorum. Yani demem o ki her iki şekilde de gelişebilir, ayakta durabilir, kendimize bu dünyada bir alan yaratabiliriz.

Var olan adalet sistemleri hakkında görüş ve düşüncelerinizden bahsedebilir misiniz?

Eğitimin sağlanmadığı yerde suç oranı çoktur, suçlunun çok olduğu yerde de adalet yoktur bana göre. Sistemi eleştirmek yerine son bir ayda vahşice katledilen kadınların anıt sayacına bakabiliriz. Cevap niteliğinde.

Şule ÇET davasında insanlara ‘İnsanlığını hatırlarsan eğer, biz orada olacağız’ diye seslenmiştiniz, söz veriyorum adalet yerini bulacak demiştiniz. Bu dava sürecinde, sözünüzü tutma serüveninde, insanları insanlığı ile yüzleştirme çabanızda neler yaşadınız?

Bu sözüm dün gibi zihnimde. Süreç hayatımın en zor dönemiydi diyebilirim. Mahkeme salonunda katillerden tepki almak, yakınlarının saldırısına uğramak, takip edilmek gibi türlü kötü olayları yaşadım. Yaşananlara adalet ekibim de dahildir. Bu süreçte kazanana kadar elimizden gelenin fazlasını yaptığımıza inanıyorum, isterdim ki Şule ÇET emsal bir dava olsun. Kazandık ama onlarca can kaybetmeye devam ettik. Fakat ne olursa olsun insanları insanlığı ile yüzleştirmeyi başardık.

Var olan toplum düzeninde kadınların aşağılanması, yaşam haklarının ellerinden alınması ve bulundukları konum hakkındaki düşüncelerinizden bahsedebilir misiniz?

Bir türlü aşmayı başaramadığımız bir düzen var. Ulu Önder bizlere hak tanıyalı, bu konuda devrim yapalı çok oldu. Fakat geçmiş özlemi duyanlar, kendilerine köle arayanlar henüz düzeni kabul edemedi. Zira son demleri olduğunu düşünüyorum, artık mücadele ederek yaşıyoruz baş eğerek değil. Konumumuzu, değerimizi biz belirlemeye devam ediyoruz.

Tüm kadınlara sesinizi duyurabilecek imkanınız olsaydı eğer  onlara neler söylemek isterdiniz?

Güçlü kız kardeşlerim, onlar kendilerine bir düzen kurdular şimdi tepetaklak edeceğiz diye tir tir titriyorlar. Yıkılmayın, daha özgür ve güçlü olmak için hayatın her alanında mücadele etmeye devam edin. Biz birlikte güçlüyüz. – demek isterdim.

Kadın hakları konusunda çabaladığınız, gördüğünüz, şahit olduğunuz davalardan sizi en çok etkileyen dava ve etkileme sebebi nedir?

Şule Çet, dava sürecinin yaşattığı zorluklar epey zihnimi mahvederken bir de genç kardeşimin yirminci kattan atıldıktan sonra ki halini ve otopsi görüntülerini görmüştüm. Benim için hala bir travma, acı.

Ve son olarak toplayacak olursak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Eğer içlerinde bir yerlerde yazı yazmaya teşvik eden bir his varsa onu takip etsinler, yazmayı bırakmasınlar, memleketimin bu döneminde insan kalmaya devam etsinler, kalplerini şiir doyursun ve sevmeye devam etsinler. Son olarak, bir olmanın gücüne inansınlar. İlim ve bilimle kalın. Teşekkürler.

Rica ederiz. Röportaj teklifimizi kabul etmiş olduğunuz ve bu istifadeli bilgileri bizimle paylaşmış olduğunuz için biz teşekkür ederiz.

Bilmukabele. Ekibe, dergiye ve benimle röportaj yapan Başak Hanıma teşekkürler, başarılar dilerim.

RÖPORTAJ: BAŞAK AZAKLI

Vesile Dergi Sayı 1

Mayıs 2021