Aşkın Zamanı ve Doğru Anı

Aşk, belki de hayatın en gizemli duygusudur. Ne zaman geleceği, kimle olacağı, nasıl şekilleneceği belli olmayan bir duygu. Kapıyı ne zaman çalacağı, kalbine dokunacağı hiç bilinmez. Çoğu zaman sorgularız, “Aşk diye bir şey var mı?” diye. Ama asıl soru belki de şudur: Aşk ne zaman ve nasıl gelir?

 

Bilinmeyen birçok şey olsa da, aşkın temel bir gerçeği vardır. O da, doğru insanın doğru zamanda ve doğru şekilde seninle olduğunda, gerçek aşkın doğduğu gerçeğidir. Aşk, sadece duygusal bir yakınlık ya da çekimden ibaret değildir; doğru insanla, doğru zamanlamayla ve kalpten gelen bir anlayışla birleştiğinde, aşk bir anlam kazanır.

 

İnsanlar hayatları boyunca pek çok kişiyle yolları kesişir, birçok ilişkiden geçerler. Ama tüm bu deneyimlerin sonunda fark ederiz ki, asıl aşk; doğru kişiyi bulduğunda, doğru zamanda ve doğru şekilde, kendiliğinden gelişir. Birçok yanlış ilişkiden sonra, aşk bazen o kadar basit ve doğal gelir ki, adeta kendiliğinden var olur. O an, gözlerinde kaybolduğun kişiyle ve kalbinin her bir atışında onu hissettiğin bir zaman dilimidir.

 

Aşkın tanımını yapmaya çalışmak, aslında onu sınırlamaktır. Çünkü aşk, kendi zamanını yaratır, kendi yolunu çizer. Tek yapmamız gereken, doğru anı beklemek ve kalbimizin sesini dinlemektir. O doğru kişi, o doğru zamanda ve doğru şekilde hayatımıza girecektir; tıpkı hiçbir şeyin zorlamadan yoluna girdiği gibi.

 

Aşk, hayatın sunduğu en özel hediye olabilir, ama doğru insanla buluştuğunda. O zaman, gerisi sadece bir serüven haline gelir. Gerçek aşk, her zaman beklenmedik bir anda gelir, ve o an geldiğinde, işte o zaman her şeyin anlamı başlar.

 

 

 

Nida Kahraman