Sözgelimi sosyal platformlarda “algoritma” denilen bir illet var ve bu illet kendi düşünceleri dışında herhangi bir düşünceyi kabul etmiyor ve herhangi bir düşüncenin yayılmasını istemiyorlar ve bu sebeple özellikle Müslümanlara karşı herhangi bir zulüm söz konusu olduğunda yine Müslümanlar tarafından herhangi bir paylaşımın yapılmasını, dünya gündemine oturmasını kesinlikle istemiyor, engelliyorlar ve bu noktada paylaşımların kaldırılması başta olmak üzere sosyal medya hesaplarının kapatılması ile devam eden bir süreç başlatıyorlar. Yani pisliklerini yine kendi pislikleriyle örtmeye gayret gösteriyorlar ancak biz içinde insanlık kırıntısı barındıranlar zulüm karşısında sessiz ve seyirci kalmayacağız ve ne pahasına olursa olsun algoritma bataklığına rağmen masum insanların yanında olmaya devam edeceğiz.
Şimdi soru şu: Madem mağdur edebiyatı yapmakta olan bu sömürgeci zihniyetler iddia etmekte oldukları gibi haklılar o halde niçin bizim sesimizi bastırmaya çalışıyorlar ve bizim sesimizi çıkartmamızdan ödleri kopuyor?
Bizim sesimizi bastırmaya çalışıyorlar ve sesimizin çıkmasından ödleri kopuyor çünkü haklı olmadıklarından ve haklı olmadıklarının gün yüzüne çıktığı vakit başlarına geleceklerinden gayet haberdarlar, dünyanın susmayacağından ve zulümlerinin yanlarına bırakılmayacağından gayet haberdarlar. Dünyayı ayakta uyutmaya niyetliler ancak unuttukları şey şu ki biz de son nefesimize kadar var gücümüzle sesimizi çıkarmaya ve seyirci kalmamaya niyetliyiz. Her ne pahasına olursa olsun batıl ordusuyla var gücümüzle savaşacağız.
Ne diyordu şarkıda? “Dağları oyup zindan etseler davamın önüne geçemezler.” İşte tam da bu misal isterse dağları oyup zindan etseler yine de davamızın önüne geçemeyecekler çünkü biz sırtımızı iblise değil her şeyin sonsuz sahibi ve hakimi olan Allah’a dayadık ve sırtını Allah’a dayayanlar hiçbir zaman mağlup olmazlar.
ALLAHU EKBER
YAZAN: Zeynep EROL