SOHBET TADINDA

Merhaba Sevgili Okurlar;

Sizlerle son zamanlarda ,yeniden, sık duymaya başladığımız, izlediğimizde yada okuduğumuzda derinden etkilendiğimiz kadına yönelik şiddet ve istismar ile ilgili dertleşmek istiyorum.

Biliyorsunuz ki; geçmişten günümüze hayatın her döneminde kadın önemli bir faktör. Kız çocuğu olarak dünyaya geldiğinde babanın gözünde, evlendiğinde eşinin gözünde, anne olduğunda çocuğunun gözünde yani hayatın her anında, her yerde yaşam filminin başrolünde. O halde şiddet gören kadınlarımız , istismar edilen, hor görülen kızlarımız bu filmin neresinde? Bir yerde okumuştum ve gerçekten çok hoşuma gitmişti. Şöyle diyordu: “Bir baba, cinsiyet ayrımı yapmadan, kızını ne kadar çok sever ve ilgilenirse onu su istimal edilmekten ve kullanılmaktan o kadar korumuş olur.” Şimdi ne kadar da haklı olduğunu düşünüyorum… Biz aslında
temelde yanlış yapıyoruz. Toplumda çocuklarımızı severken bile cinsiyet ayrımı yapıyor, erkek çocuklarını yüceltirken kız çocuklarını kör noktaya atıyoruz. Ben çok denk gelmişimdir bir erkek çocuğunu severken ki tutum ve sözcüklerin olmaması gereken yerlere çekildiğine. Çocuklukta böyle yücelteceğimiz ve erkekliğin hakimiyet olduğunu benimsettiğimiz çocuklarımız ileride her alanda bunu ispatlamak istiyorlar. Kaba kuvveti güç gösterisi olarak algılıyorlar ve söz hakkının yalnızca kendilerinde olduğunu düşünen şiddete meyilli bireyler oluyorlar. Anne, baba olarak
temeldeki sorunu düzeltip eşitcil bir nesil yetiştirebilirsek şiddeti biraz daha indirgeyebileceğimizi düşünüyorum. Kız çocuklarına “Kız çocukları çok konuşmaz.”, “Kız çocukları toplumda gülmez.” demeyi bırakın. Doyasıya gülüp diledikleri gibi konuşsunlar. Kendilerini ifade edebilen , “hayır” demeyi normal kabul eden bir birey olsunlar. Erkek çocuklarına bu kadar fazla hakimiyet ve üstünlük yüklemeyi bırakın. Bırakın ki onlar da karşı cinsin birçok şeyi başarabileceğine inansınlar.

Eğer bazı şeylerin değiştirilmesi ve düzene girmesini istiyorsak bunu en temelden yapmamız gerekiyor. Yanlış bir ortamda ve zorbalıkla büyüyen bir nesille gidişatın düzelmesini bekleyemeyiz. Çocuklarımıza örnek olabilecek, onları doğru yolda, emin adımlarla yürütebilecek anne, baba olmalıyız. Sen, ben yani biz düzelirsek bir şeyler yoluna girer. Yoksa gazetelerde, kitaplarda vs. bizi kahreden haberleri okumaya, her yeni güne başka bir cinayet haberi ile uyanmaya devam ederiz. Sevgiler…

YAZAN: Merve BAKAN

Vesile Dergi Sayı 10

Şubat 2022