Çoğumuz oruç tutmanın faydalarının sadece irademize hakim olabilmek, zor durumda olan insanların halinden anlayabilmek olduğunu sanıyoruz. Halbuki arka plandaki hikmetin kimse farkında değil. Düşünün “melatonin” adında vücuda çok iyi gelen bir hormon var. Bu hormonun en önemli görevlerinden biri ise kansere iyi gelmesi. Bunun yanında mide ve bağırsakların düzenlenmesine, kemiklerin güçlenmesine varana kadar birden çok faydası var ve göz ardı edilemez. Bu fiziksel faydalarının yanında bir de manevi olarak faydaları bulunmakta. Dinimizde “Huşu içinde namaz kılmak.” diye bir deyim vardır ya işte orda bahsedilen huşu: sakinlik, dinginlik, teslimiyet anlamlarına gelmektedir ki o ruhsal durum içerisinde olmak için de melatonin hormonuna ihtiyaç vardır. Vücudun melatonin hormonu üretmesinin en bilinen yolu karanlık bir ortamda düzenli, dengeli ve yeterli uykudur. Zaten melatonin hormonu hava kararmaya başlayınca yavaş yavaş salgılanmaya başlar ve biz gece yarısına kalmadan uyursak vücudumuz daha çok salgılamaya başlar. Sabah olunca salgılanma düzeyi azalır. Uyku ve karanlığın dışında açlıkta melatonin hormonunun salgılanma düzeyini artıran diğer bir faktördür.
Normalde sabah salgılanma düzeyi azalan melatonin hormonu aç olduğumuz için azalmadan salgılanmaya devam eder. Akşama kadar stabil düzeyde salgılanmaya devam eden bu hormon akşam da karanlık olduğu için salgılanma seviyesinde bir düşüş olmadan vücudumuzda dolaşmaya devam eder. Yine geç olmadan uyuduğumuzda üretim devam eder. Üst seviyeye ise gece 03.00 civarlarına ulaşır yani sahur vaktinde. Bu vakit ise aynı zamanda teheccüd namazı vaktidir. Demek ki biz Ramazan ayı boyunca her sahur vaktinde huşu içerisinde oluyoruz. O vakitleri boş geçirmeyip birde huşu içerisinde secde edip dua edersek gerisini siz düşünün. O yüzden dervişlerin zaman zaman karanlık bir ortamda inzivaya çekilerek oruç tutup ibadet etmelerinin sebebi hem bedenlerini hem de ruhlarını arındırmalarıdır. İşte Ramazan ayında tutulan oruç ise bir insan bedeninde bir ay boyunca maddi ve manevi temizlik yapmaktır.
YAZAN: Neriman DİLSİZ
Vesile Dergi Sayı 12
Nisan 2022