Asıl kusursuzluk nedir? Bunu maalesef kimse bilmiyor. İnsanlar hep birilerin kusurunu arıyor ama aslında her insan biraz kusurludur. Bilinmezliğin içinde kusuru gözlemlemek kadar saçma bir şey yok. Evren bile kusursuz gözükürken aslında kusurları olan yanları vardır. Mesela meteor taşların patlaması ya da gezegenler arası değişim göstermesi. Yağan yağmurda ıslanmayı severken sele maruz kalıp feryat edilmesi. Fırtınaya kapılırken kişinin kendini koruması ama güneşin sıcaklığında kavrulması. Evren bile kusurlarını gösterirken insanlardan kusursuz olmalarını beklemek garip değil mi?
Sizi yönlendirmeye çalışan insanlar olur etrafınızda. Asıl amacınızı yok etmeye çalışan insanlar… Mesela sanatçıysanız insanlar sizden kusursuz bir eser beklerler. Oysa her sanat duygunun ifadesini belirtir. Somut olan her şey somuttur zaten. Soyut olan düşünceler aslında soyuttan kurtulup somutu arayan her insanın felsefi düşüncesidir. Bu yolda ilerlerken insan kendini sanatta farklı yönde göstermeye çalışır. Kendi doğasının farkına varana kadar da bu böyle devam eder. Bu arada her meslek, her uğraş bir sanattır. Çünkü insanoğlu da bir sanat eseridir. Her insanın kusuru vardır. Güzelin bile. Kimisi bedensel, kimisi zihinsel bu hiç değişmez.
İnsanların duygularını değiştirmeye çalışmayı bırakın kusurları ile somuta ulaşsınlar. Hata yapmadan, farkında olmadan gidecekleri yolun üzerinde duramazlar. İnsan kendini ifade edemediği zaman zayıf kalıp toplumun önyargılarına boyun eğer. İnsanlar çıkılmaz bir yola sürüklenirken kendini bulma yolunda geri planda kalanlar değil midirler?
YAZAN: Nilüfer ALBAYRAK
Vesile Dergi Sayı 7
Kasım 2021