Bir Sevda ve bir muhabbet düşünün… Sultan Abdülhamid Han’ın Hücre Saadet’in duvarlarına yazdırdığı “Tutuver elimden ya Resulallah” naatı şerifleri ile başlayalım: صلى الله عليه وسلم Ey Efendim! Yâ Rasûlallâh
EL-KASÎDETÜ’LHUCRİYYE (HÜCRE KASİDESİ)
I. Abdülhamid Han’ın 1777 senesinde kaleme aldığı “Arapça Kasidesi” Ravza-i Mutahhara’nın duvarlarına yazılmıştır. Bundan dolayı bu kaside “El-Kasîdetü’l-Hucriyye (Hücre Kasidesi)” olarak anılmıştır. Hücre-i Saadet’in kıble duvarına sağ taraftan başlayarak nakşedilmiştir. “Efendim! Ey Allah’ın Resulü صلى الله عليه وسلم ! Tutuver elimden” diyerek başlayan bu kaside padişahın Peygamber Efendimiz’e (sav) olan sevgi ve özlemini içermektedir.
EL-KASÎDETÜ’L-HUCRİYYE –HÜCRE KASİDESİ
Ey Efendim! Yâ Rasûlallâh! Tutuver elimden
Senden başka kimsem yok, meyledemem başkasına
Bütün kâinatta hidayet nuru Sensin
Ey güvenilenlerin en hayırlısı, cömertliğin sırrısın
Hakikattir, bütün varlıkların imdadı Sensin
Allah için insanların yol göstericisi ve hatalara set çekicisin
Ey hamd makamında (Makâm-ı Mahmudda) bulunmaya layık olan Efendim,
Tek, eşsiz, doğurulmamış ve doğmamış olan Rabbimin huzurunda
Ey iki parmağından fışkırarak nehirler akan
Ordulara yardım ederek susuzluğunu gideren
Beni korkuya düşüren bir zarara uğradığımda
“Ey Efendiler Efendisi, ey sığınağım!” diye seslenirim sana
Hatalarımdan dolayı benim için Rahmana şefaatçi olmanı
Hayal bile edemeyeceğim bir şekilde bana ihsanda bulunmanı
Daima ve ebediyyen memnuniyet nazarıyla bakmanı
Her zaman lütufta bulunarak kusurlarımı gizlemeni niyaz ediyorum
Beni de içine alan o bağışlayıcılığınla şefkat eylemeni istiyorum
Çünkü benim Zatından başka bir Efendim yok
Öyle bir seçilmiş zata tevessül ediyorum ki
O, Vâhid ve Ehâd’in sırrı, semalara yükselenlerin en üstünüdür.
O, Güzel’in yaratıcısı, güzelliğin Rabbi olan Allahü Teâlâdır.
Varlıklar içinde O, güzel gibi bir güzel bulamadım.
Odur mahlûkatın en hayırlısı, peygamberlerin zirvesi.
Halk içindeki en değerli hazine ve onları doğru yola iletendir.
Onunla (Rabbime) sığınıyorum, umulur ki Allah’ım beni bağışlar
İşte benim inancım ve itikadım budur!
Ömrüm sürdükçe O’nu medhetmeye şevkim hiç bitmeyecek.
Arşın Rabbi katında benim dayanağım O’nun muhabbetidir.
En güzel salât ona olsun ve bu ebediyyen devam etsin.
Selâm ile birlikte, hem de sınırsız ve sayısızca
Selam olsun şeref sahibi Âline ve ashabına da
Ki onlar müsamaha denizi, cömertlik ve yardım ehlidirler.
Böylesine sevdanın, böylesine derûni bir aşkın sultanıydı o. Ayağını abdestsiz yere basmayan, abdestsiz imza atmayan Ulu Hakan’dı. Sırf Peygamberimiz rahatsız olmasın diye demiryolunun raylarına keçe attırıp evrensel mesaj verdiren büyük evliyaydı. Ona ve onun öğretilerine duyduğumuz ihtiyaç o kadar fazla ki… Yaptığı dua ile yazımızı noktalayalım. İnşaallah bu dua alınlarımıza ser levha olur.
Helal etmiyorum!
Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere
Hakkımı helal etmiyorum.
Beni, benim için lif lif yolsalar,
Cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar,
Sarayımı yaksalar;
Hanûmanımı, hanedanımı söndürseler,
Çoluğumu gözümün önünde parçalasalar
Helal ederdim de, Sevgili’nin (sav) yolunda yürüdüğüm için
Beni bu hale getiren
Ve milletimi ateşe atan insanlara
Hakkımı helal etmem!…
YAZAN: Yavuz AKYOL
Vesile Dergi Sayı 14
Haziran 2022