KAYIP MUHASİP

İnsanı bulmak istiyorsan yaptıklarında değil yapmadıklarında ara. Çünkü o, kurduğu cümleler kadar kurmadığı cümlelerde gizlidir. Söylediği sözler ahlakını ele verirken, sustukları değil midir kişiliğini belgeleyen. Göz yalnızca gördüklerinden sorumludur zannı ise büsbütün bir yanılgı. Dışa açılan gözlerin, gün geceye varıp da kapandığı anlarda içeriye açılmaması, yani ki gördüğü her şeyi eleştirerek tüm dünyanın yanlışlarını tuttuğu o çeteleye kendine dair tek çentik atmayışı. Heyhat ki gözlerin içeriyi
görmeyişi, kendine kör kalışı ve bunu hiç kimseyi düzeltmeye güç yetiremez ama kendine çekidüzen vermeye muktedirken yapışı. Merhem elinde, başında saç yok. Merhemi saçsız zannettiklerine dağıtışı. İnsanların cılız fısıltılarını duyup da vicdanının avazını duymayışı ve dahi onu hepten dilsiz kılışı. Duyduğu ,gördüğü yetmez gibi bir de akıl okuyuşu, his kavrayışı. Böylesine yetilere sahipken kendi aklının, duygularının nereden beslendiğini aramayışı, kaybından haberinin bile olmayışı. Hayat; bir varmış bir yokmuş ile başlayan o sonsuz masal, kendisi ise peri padişahının kızı…

Sahi, dünyayı sonsuz zannetmekle, kendini kusursuz zannetmek arasında kaç adımlık mesafe vardır? Benliğine ulaşmak isteyen kişi kaç yılda varır kaf dağının zirvesine. Onu bulmak için hangi zorlu yollardan, tehlikeli sulardan geçmesi gerekir. Hangi sorulara doğru cevap verirse ardına kadar açılır esrarengiz kapılar. Önüne çıkan yollardan hangisine saparsa bulabilir kendini. Az gitse, uz gitse. Dere tepe düz gitse. Altı ay bir güz gidip, arpa boyu yol etse… Yolculuğun sonunda yedi başlı yedi dev. Benliğimiz bilmem ki hangi devin elinde…

YAZAN: Aslı OKUYUCU

Vesile Dergi Sayı 7

Kasım 2021