Bir gün İran Şahı Muzafferettin II. Abdülhamit Han’ı ziyarete gelmeye karar verir. İran Şahı’nın geleceği öğrenilince sarayda hazırlıklara başlanır ve ‘Acem Köşkü’ adı verilen bir köşk şahın kabulü için pavyon haline getirilir. İran Şahı Çırağan Sarayı kapısından girecek ve kendisi için hazırlanmış olan köşkte bir kabul merasimi yapılacaktır. Daha sonra ise Şale Köşkü’ne gidecektir. Ancak basit gibi görünen mesele aslında pek büyüktür çünkü iki lider de İslam temsilcisi olduğu için sağ tarafa oturmak lazım gelmektedir ve İran Şahı misafir olduğu için herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamasına özen gösterilmektedir.
Her ne kadar içinden çıkılamaz bir mesele gibi gözüküyor olsa da Abdülhamit Han sivri zekası ile meseleyi çözmüş ve Avusturya hediyesi olan Macar Atları ile hazırlanmış olan saltanat arabasının yularlarını eline alarak kendi kullanmıştır. Böylelikle hem sağ tarafta oturan İslam lideri oluvermiş hem de misafirine kabalık etmemiştir. İran Şahı gerek Abdülhamit Han tarafından nazik bir şekilde karşılanmış olması dolayısıyla gerekse merasimin göz kamaştırıcı olması dolayısıyla son derece memnun olmuş ve “Sizin gibi bir lidere, İslam halifesine bundan daha güzel bir hediye veremezdim.” diyerek altın bir çekmece içerisinde Kur’an-ı Kerim hediye etmiştir.
YAZAN: Zeynep EROL
Vesile Dergi Sayı 13
Mayıs 2022